Sayfalar

Maske


 Size Jim Carrey'in oynadığı bilmem kaç senesinde çekilen o karışık buruşuk kırışık suratlı herifin hikayesini anlatan film veya aynı yoldan giden çizgi filmden bahsetmeyeceğim. Çocukluğum çizgi dizisi ile geçti; orasını karıştırmayın şimdi. Daha ona vakit var.
 Bugünkü konumuz maskeler. Yine; evet. Geçen yazımda da bahsettiğim gibi. Maskelerimiz var. Dışarıdan mutlu ve hayat dolu görünmemiz gerekiyor. Neden diye sormayın çünkü bu saatten sonra artık 'eşeğin zikinden dolayı' diye cevap vereceğimi biliyorsunuz.

 Göte şaplak olayından falan bahsetmiştim. Özet geçmeye gerek yok Feriha izlemiyorsunuz burada.

 Writing hocam konuyu çok fazla dağıttığımdan bahsetti bugün. Türkçe yazı yazarken de böyleyim diyemedim. İçimde kaldı resmen. En ufak fırsatımda bunu ona söyleyeceğim. Ders bittiğinde evine gidip akşam Kuzey Güney falan izlerken aklına gelir belki. Yok canım ne gelmesi gidip dizi izleyip yemek yeyip sevişip uyuyacak işte. Bende bu alışkanlığıma son vermek için hiçbirşey yapmayacağım. Konuşurken iyi oluyor çünkü karşındakinin ilgisine göre toparlayabilirsin ama yazımın sonuna kadar okunduğunu bilme şansına sahip değilim. Sıkıldığınızda bırakın tamam ama diğer yazılara göz atabilirsiniz. Arif'in Manchester'a attığı golü ararken nerelere gelen bir milletiz sonuçta.

 Başlıklarda da sorunum var biraz. Yazıyı okutan etmenlerden en önemlisi de başlıktır diyen 'Türk Dili ve Edebiyatı' öğretmenlerim vardı benim. Yazıya uygun başlık bulamıyorum hiç. Tek kelimelik, baştan savarcasına birşeyler uydurup altına birşeyler karalamak hoşuma gidiyor. Önemli olan işlevi hede hödö. (evet hede hödö oraya yakışmadı biliyorum ama artık uzatmadan konuya geçmek istiyorum.)

 Maske.. Güzel filmdi. Ya evet hala yazı yazacak kadar keyfim gelmedi ama yazmam lazım içimden birşeyleri atmam gerekiyor. Bende bunları bir barda hiç tanımadığım kızıl saçlı, tercihen orjinal ama gerçek olursa mükemmel olacak mavi iri gözlere sahip beyaz tenli güzel bacaklı güzel kalçalı muhabbeti hoş çakırkeyf ve saçmalamaktan hoşlanan bir kıza anlatıp sonra sabaha kadar onunla sevişip yüzünü bir daha hiç göremeyeceğim halde kollarında güzel rüyalara dalarak öğleye kadar uyuyarak geçirdikten sonra size anlatıp başınızı şişirmemin anlamının kalmamasını dilerdim. Ama hayatta istediğimiz herşeye sahip olamıyoruz. Yoksa hayatın bir anlamı olmazdı.

 Bir sonraki yazımda o kızdan bahsedeceğim evet. Maske falan yalandı birkaç satır yazıp dikkatimi dağıtmak sizin de benden daha fazla nefret etmenizi sağlamak istedim.

 Günün şarkısı falan bulamadım elime bu geldi. İyi seyirler.




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder