Sayfalar

Öteki

 Ne kadar zaman oldu uyumayalı; hatırlamıyorum. Arkaya bakmadan yaşamayı öğrendiğimden beri sanırım.

 Her 'buradayım işte savaşıyorum' dediğinde yenilgiye uğrayan bir nesli temsilen yaşıyoruz. Bize dayatılan, seçme şansımız olmadan geldiğimiz bir hayatı yaşamaktayız.

 İçten görünmeye çalışıp abartanlardan nefret ediyorum. Güçlüden nefret ediyorum. Haklı olduğu için erdemli davranmak yerine haksızın üstüne gidenden nefret ediyorum. Geceleri açık olan tüm ışıklardan nefret ediyorum. Şehrin sokakları bile ölüyken gecenin bir saatinde öğrenci evinin üst katındaki dairede sevişen çiftlerden nefret ediyorum. Sanal alemde caka satıp reelde köşe kapmaca oynayanlardan nefret ediyorum.

 Nothing Else Metallica'cısı kavramından nefret ediyorum. Lisede Popstar Abidin dinleyip tribe giren, üniversiteye geçince sabah kahvesini Eric Clapton'suz içemeyen kezbanlardan nefret ediyorum. Birşeyler için söz verip yapmayanlardan nefret ediyorum. Sadece bir kere arkadaş vasıtasıyla yüz-göz olduğum ve hoşlanmadığım adamın bana işi düştüğü ortamda selam vermesinden nefret ediyorum. Ben burada tek başıma oturmuş dünyaya adapte olmakla uğraşırken dışarıda dünyanın altını üstüne getirmeye çalışanlardan nefret ediyorum.

 Birşeyleri terk etmekten nefret ediyorum. Alışkanlıklarımı kırmaktan nefret ediyorum. Birinin bana sigarayı bırakmamı söylemesinden nefret ediyorum. Kibirli ve egoist insanlardan nefret ediyorum. Arabesk rap müzikten nefret ediyorum. Sabahın ilk kahvesini sigarasız içmekten nefret ediyorum. Eğitim fakültesinde okuyup derslerinin zorluğundan yakınanlardan nefret ediyorum. Mühendislik fakültesinin halı saha soyunma odasını andıran kantininden nefret ediyorum.

 Hayatın süprizlerle dolu olmasından nefret ediyorum. Birden düzenimi tam kurdum derken birisinin gelip beni kendine bağlayıp gitmesinden nefret ediyorum. Terk edilmekten, terk etmekten, umut vermekten, bir işe başlarken kararsız olmaktan, rüyamı gerçekleştiriceğine inandıranlardan, çok güzel gülüp sonradan başkalarına boncuk dağıtanlardan, benim olmayan her güzelden nefret ediyorum.

 Frantic'i gaza getirici değil de kafa şişirici bulanlardan nefret ediyorum.

 Balığın inadından, ikizlerin dengesizliğinden, yayın anlayış eksikliğinden, aslanın egosundan, kovanın anlamsızlığından nefret ediyorum.

Yazının böyle yarım kalmasından  nefret ediyorum. Devam edecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder