Ve geride yine aynı bildiğini okuyan, Halil Sezai'den nefret ettiğini söyleyip yalnızken onu dinleyen beni bıraktı.
Sonraları anlıyor insan. Hani büyüyünce; derdi tasası artınca. Sanki dünyanın tek derdi benim anlatmaya çalıştığım hikayelerin etkileyiciliğiymiş gibi düşünmeyi bırakınca anlıyor. Blogun görüntülenmesi 40k yı geçtiğinde baştan sona okuma sözü vermiştim kendime. Şimdi bitti bütün yazılar. Vay be; ne büyümüşüm ama!.
Ve şunu anlıyorum sonunda. Ben ne çağımın ötesinde bir dahi, ne bir playboy kadar yakışıklı, ne bir multimilyarder ne de bir hayırsever değilim. Ama olmak istediğim şeyle şu an olduğum şeylerin arasında dağlar olması beni kamçılayabilecek tek şey. Saçma salak şeyler yazmadan gideyim ben en iyisi. Şarkılar rakıyla içilince kafa yapıyormuş; aslında rakı değilmiş o kafayı yapan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder