Tüm olay dibe batmak, kendini insanlardan uzaklaştırıp sonradan yalnızım diyerek ağlamak değilmiş. Yalanların mükemmel bir şekilde hayatımıza montelendiği dünyada eğer hala varsa -nefes almaya değer- birşeylerin peşinde koşmakmış.
Bu s.ktiğimin şehri beni boğuyor. Hayır düşünüyorum da İstanbul mu çok fazla hayat doluydu yoksa ben orada daha mı mutluydum?
Bir sabah Viyana'da uyanırsın. Sonraki sabah Manhattan'da. Sonrakinde ise Katmandu'da. Ama sen artık aynı adam değilsindir. Dünyanın şarkı söyleyip dans eden, nefes alan şehirleri uzakta değilmiş aslında dersin. Hayatı doldurmak için zamandan boşaltırsın.
En ucuz seyahat yöntemi hayal etmektir. Ve asla sana belirli ücretler karşılığında mesafe limitleri koymaz. En ucuz ilaç ise zamandır. Fakat birşeyler yapmak birşeyleri değiştirir. Oturarak seyahatname yazamazsın.
Aslına bakarsanız; çok güzel aşık olabilecek insanlar tanıyorum. Uzun yalnızlıklar sonrası insanların birbirlerine nasıl bağlanabildiklerini biliyorum.
Gözlerinin içi gülen kadınları tanıyabilmek için mizahı hayatımın baş köşesine oturtmuştum. Bir kadını mutlu etmek istiyorsan sadece şebeklik yapman gerekmez. Diyapozon gibi olabilirsiniz. Sen gülersen o da güler.
Bazı filmler görüşünü açar, ufkunu genişletir. Bazılarıysa sana tamamen yeni bir bakış açısı kazandırır. Hiçbir zaman bir kızı tavlamak için bir filmi baştan sona izlemedim.
Bazı şarkılar sadece iyi hissettirir. Müzik cennetten kaçmış olmalı. Bazılarıysa sana sadece kalçanı sallama güdüsü verir. Sense sadece sallarsın. Bir-iki adım at güzelim, hadi içkimizi tazeleyelim.